Skoda, Avrupa’nın station wagon pazarındaki liderliğini pekiştirecek yeni bir vizyon ortaya koydu. Octavia ve Superb Combi modelleriyle yakaladığı başarıyı geleceğe taşıyan marka, Münih’te tamamen elektrikli station wagon konsepti Vision O’yu tanıttı. Bu araç, Skoda’nın “Modern Solid” tasarım dilinin yeni neslini sergileyen ilk konsepti olma özelliği taşıyor.
Skoda Vision O görücüye çıktı
Vision O, sade formlar ve net çizgilerle şekillenen minimalist bir tasarıma sahip. Aracın aerodinamiği verimlilik ve uzun menzil için optimize edildi. Ön kaputta aydınlatmalı Skoda logosu ve Tech-loop adı verilen, ön bölümü boydan boya saran ışık imzası dikkat çekiyor.

4850 mm uzunluğa, 1900 mm genişliğe ve 1500 mm yüksekliğe sahip olan konsept, geniş ve aerodinamik bir profile sahip. Ön bölümdeki aktif jaluzi panjurlar, hava tahliyesine yardımcı olan yan kanallar, aerodinamik jantlar ve gizli kapı kolları, yüksek aerodinamik performansı destekliyor.
Aracın arka tarafında, Modern Solid tasarım dilini yansıtan T şeklinde LED ışık imzası bulunuyor. Ön kısımdaki ışıklı logo ve Tech-loop yüz maskesiyle bağlantılı kesintisiz ışık çizgisi, aracın anında tanınmasını sağlıyor.
Skoda’nın “Cyber Lights” adını verdiği aydınlatma sistemi ise Vision O’ya farklı bir görünüm katıyor. Kaputtaki ışıklı logo ve sürgülü farlar, karşılama ve veda animasyonlarının bir parçası olarak çalışıyor. Farlardaki, çamurluklardaki ve yan aynalardaki animasyonlu göstergeler, otonom sürüş moduna geçildiğinde sinyal lambası görevi görüyor ve diğer yol kullanıcılarına özel desenlerle bilgi veriyor.
İç mekân tamamen yeni bir konseptle tasarlanmış. Vision O, 650 litrenin üzerinde bagaj kapasitesiyle dikkat çekiyor. Koltuklar katlandığında bu hacim 1700 litreye çıkıyor. Sadeliği ve ferahlığı öne çıkaran minimalist bir tasarım benimsenmiş.

İç mekanda yer alan çok yönlü “Sakin Modu”, oturma konfigürasyonunu ve ortam aydınlatmasını ayarlayarak dinlenmek için ideal bir ortam yaratıyor. Bu modda koltuklar ekstra alan sağlamak için geri hareket edebiliyor.
Vision O’da bulunan otonom sürüş kabiliyeti, şiddetli yağmur ve düşük görüş gibi zorlu koşullar dışında tüm sürüş görevlerini bağımsız olarak yönetmesine olanak tanıyor. Araçta yer alan yapay zekâ dijital asistanı “Laura”, hem sürücüye hem de yolculara rehberlik ediyor. Laura, aracın tüm asistan ve konfor özellikleriyle entegre çalışarak yolcuların ruh haline ve mevcut sürüş durumuna göre rota önerileri sunuyor.