OpenAI tarafından duyurulduğunda oldukça büyük bir heyecan yaratan, buna karşın birçok bölge için kullanıma sunulması oldukça uzun bir zaman alan gelişmiş ses modu, birçok farklı ülke için daha resmen kullanıma sunuldu. İşte bu yeni özellikle ilgili bilmeniz gerekenler ve hizmet verilen yeni ülkeler…
ChatGPT, robotik seslerden arınıyor!
OpenAI’ın merakla beklenen gelişmiş ses modu, nihayet Avrupa bölgesindeki kullanıcılar için de erişime açıldı. Yapay zeka dünyasında çığır açan bu yenilik, klasik dijital asistanların robotik seslerinin ötesine geçerek, neredeyse ayırt edilemeyecek kadar doğal bir insan sesini kullanıcılara sunmayı hedefliyor.
Shiftdelete.net
OpenAI’ın X platformunda yaptığı açıklamaya göre, Avrupa Birliği ülkeleri, İsviçre, İzlanda, Norveç ve Liechtenstein’daki ChatGPT Plus üyeleri artık bu özelliğe tam erişim sağlayabilecek. Daha önce sadece belirli bölgelerdeki sınırlı sayıda kullanıcıya sunulan bu özellik için Avrupalı kullanıcılar VPN kullanmak zorunda kalıyordu.
Gelişmiş ses modunun piyasaya sürülüş süreci oldukça sancılı geçmişti. Özellikle ‘Her’ filmindeki Scarlett Johansson’ın seslendirdiği yapay zeka karakterine benzerliği nedeniyle yasal sorunlarla ve dava süreçleriyle karşılaşan sistem, kullanıcı – yapay zeka ilişkileri konusunda da endişeleri beraberinde getirmişti.
OpenAI’ın Ağustos ayında yayınladığı güvenlik raporunda, kullanıcıların yapay zeka ile duygusal bağlar geliştirme riski üzerinde durulmuştu. Şirket, özellikle ses özelliğinin devreye girmesiyle birlikte kullanıcıların gerçek insan ilişkileri yerine AI ile etkileşimi tercih edebileceği konusunda uyarılarda bulunmuştu.
OpenAI, resmi X hesabı üzerinden yaptığı duyuruyla Windows için ChatGPT uygulamasını test etmeye başladığını açıkladı.
OpenAI, ses özelliğinin potansiyel etkilerini daha detaylı incelemeyi ve sistemin ses modalitesiyle daha derin entegrasyonunun kullanıcı davranışları üzerindeki etkilerini araştırmayı planlıyor. Şirket, özellikle yalnız bireylere fayda sağlama potansiyeli ile sağlıklı insan ilişkilerini etkileme riski arasındaki dengeyi gözetmeye çalışıyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.